GÖZ YAŞI İLE GELENLER

İnsanlar neden göz yaşı dökerler? Göz yaşı dökebilmenin ruh hali? Göz aşı ülkesi var mı?
KÜÇÜK PRENS KİTABI İLE GELENLER : NE KAVRANILMAZ BİR YER ŞU GÖZ YAŞI ÜLKESİ
Göz yaşlarımız akmasaydı ne olurdu? Göz yaşımıza ne zaman hakim olamayız? Hayatının hiçbir dönemi yok ki insan oğlu göz yaşlarına hakim olamayıp göz yaşlarını dışına doğru akıtmıştır. Öyle bir an gelir öyle bir dalgalanma, öyle bir hakimiyeti elde bırakma noktası gelir ki; ruhunun derinliklerinde akmasına izin veremediği nehri dışarıya akıtmaya başlar insanın kendisi. Belki de her zaman içimizde göz yaşı nehri akıyordur. Çeşitli sebeplerden dolayı içimizde akan ve belki de içimizde aktığı içinde ruhumuzu sterilize eden göz yaşı nehrine öyle bir an geliyor ki hakim olamayıp dışarı akıtıyoruz.
Küçük Prens kitabında çocuğun ifadesi ne harika “ NE KAVRANILMAZ BİR YER ŞU GÖZYAŞI ÜLKESİ” evet siz de bu ülkeyi kavrayamıyor musunuz? Göz yaşı adında bir ülke mi var? Bazı insanlar bu göz yaşı ülkesinin vatandaşı mıdır? Aslında şimdi yazarken aklıma geldi göz yaşı ülkesinin, arınmanın, yıkanmanın, rafine olmanın ülkesinin vatandaşı olmak harika ya tüm ülkelerden göç ettim, tüm ülkelerin kimliklerini bir yerde topladım “GÖZ YAŞI ÜLKESİNDE”
Sizin göz yaşı ülkenizde neler yaşanmaktadır?
Huzurla, keyifle ve kendinize ulaşmanızı sağlayacak göz yaşı ülkesine seyahat etmeniz dileğiyle
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

Aysel EVRAN

  • Gelişim Ortağınız
  • Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı 
  • Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
  • Bir Fularlık fark®

BİR KİTABA BAŞLARKEN VE BİR KİTABIN ARDINDAN: “KIYMETLİ ŞEYLERİN TANZİMİ “ SEZEN ÜNLÜÖNEN

Merhaba değerli dostlar “Saraysız Başkan” kitabı ile başlatılan – “BİR KİTABA
BAŞLARKEN VE BİR KİTABIN ARDINDAN” paylaşımlarının on üçüncü kitabı olarak
“KIYMETLİ ŞEYLERİN TANZİMİ gerçekleştirmeye ne dersiniz?
Kitaplarımın çoğunu kardeşim Bayram Evran aracılığıyla okuyorum Bayram Evran kardeşim
hem maddi hem de manevi sponsorum aa maddi ve manevi sponsor kavramını çok sevdim
şimdi yazarken döküldü bu satırlara belki bir sonraki buluşmamız da paylaşım yolculuk
durağında “Maddi ve Manevi sponsor- sponsorluk” ile ilgili yazarız – beyin
fırtınasında bulunuruz.
“KIYMETLİ ŞEYLERİN TANZİMİ kitabını elime aldığımda kitabın kapağındaki başlığı
bana bir soru sordurttu hayatımızda ne mühim – önemli ve önceliği var ve de önemli –
mühim ve önceliği olan şeyleri nasıl tanzim ederiz? Kitap diğer okuyuculara bu soruyu
sordurabilir mi? Bilemem kitapta cevap var mı? Hem var hem yok gibiydi.
Kitap oldukça yalın, anlaşılabilir ve kendi keyfince akıp gidiyor. Kitabı ne zaman elinize
aldınız ve de ne zaman bitti farkında dahi olamıyorsunuz. Günün her anında karşılaşılabilen
hayat karelerini sizin biraz önce karşılaştığınız olaymış ve insan mış gibi aktaran kitap.
İlişkilerin birbirinden habersiz gerçekleşmesini ve de çağa damgasını vuran yalnızlık ile
birlikte bireylerin yaşadıklarını, sorunlarını ve dalgalanmalarını dinlemeden ne var canım
gül gibi hayatın var işte deyip tecrübe aktarmaya girişimi de bir daha bir daha bu kitapta
da görüyorsunuz.
Her bireyin hayatını etkileyen ve de davranış modelini vurgulayan önemli şeylerin nasıl
tanzim edildiğini ve bu tanzim edilen şeylerin verdikleri mesajlar diğer bir değişle ağzı açık
bavul, bir masa örtüsü bir yemeğin servis edilmesi çay demlemek yerine süzen poşet çay
içmek…..vb

Veeee sizin kitapta bulacaklarınız.
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

 

Aysel EVRAN

  • Gelişim Ortağınız
  • Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı 
  • Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
  • Bir Fularlık fark®

KENDİNE MEKTUP- KENDİNE SESLENİŞ-KENDİNE HİTAP – KENDİNLE DİYALOĞA GEÇMEK II

Merhaba değerli dostlar daha önceki birinci kendine mektup ta yakın zamanda bir şirkette gerçekleştirilen sıra dışı iletişim uygulamaları çerçevesinde katılımcılara kendilerine mektup yazmaları ve aslında kendilerine seslenmeleri rica edildi.

Bu kapsamda Aysel Evran’da sabah ve öğlen oturumlarında iki mektup yazdı. Aysel Evran’ın öğlen oturumunda yazdığı ikinci mektubu şimdi sizlerle paylaşıyoruz.
Merhaba Evran, bugün kendine yazdığın ikinci mektup. Sabah ki mektup ta kendine
mektup yazmamanın üzerinden ne kadar zaman geçtiğini yazdın ve şimdi de neredeyse aradan 3 saat geçmeden ikinci mektuba dairler döküldü bu tertemiz beyaz sayfaya. Yazmak ve yazmak. Yazmak konuşulmayanların kağıda dökülmesi midir? Hayallerin ete kemiğe bürünmesi mi dir? Veya hayallerin vücud bulma telaşı mıdır? Yolculuklar serisine çıkış mıdır? Tüm bu soruların cevabı hem evet hem de hayır olabilir. Tüm bu soruların cevabının evet veya hayır olması neyi değiştirir acaba? Değişmeyen bir gerçek var ki, duyguların, düşüncelerin, hislerin, hayallerin, sorgulamaların, itirafların, arzu ve isteklerin, izlerin, iz bırakma telaşlarının, anıların, paylaşımların , paylaşılmak istenenlerin harfler aracılığıyla kelimelere, kelimeler aracılığıyla cümlelere, cümleler aracılığıyla paragraflara dönüşenlerin bir yaprakta yerini bulmasıdır.

Sabah ki yazımda Avusturya’da bir evimin olduğunu bu evde kitap yazmaya başladığımı ve de sabahki oturumda bulunan katılımcıları Avusturya’da verdiğim sohbetlere davet ettim.

Öğlen oturumuna katılan siz değerli katılımcıları da bekliyorum.
Tekrar yazma eylemine döneceğim, harflerle dansın düşüncelerde, hislerde yerini bulması, kendimi bir yerlerde bulmanın huzurunda ve keyfindeyim. Yazma eylemi, yazmak var oluştur, yazmak hayattan pay almaktır. İyi ki yazabiliyorum teşekkürler yazdırma gücü verene Veeee siz ne zaman kendinize seslendiniz ? kendinize mektup yazdınız? Ne zaman kendiniz ile diyaloga geçtiniz.
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın.

Aysel EVRAN

  • Gelişim Ortağınız
  • Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı 
  • Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
  • Bir Fularlık fark®

KENDİNE MEKTUP- KENDİNE SESLENİŞ-I

KENDİNE MEKTUP- KENDİNE SESLENİŞ-I

Merhaba değerli dostlar yakın zaman da iletişimde sıradışı uygulamalar kapsamında

gerçekleştirilen atölye çalışmasında bireyin kendisi ile iletişim sağlayarak etkilediği ve

etkilendiği tüm bireylerle verimli iletişim sağlayabilmesi adına katılımcıların kendilerine

mektup yazmaları – aslında kendilerine seslenmeleri rica edildi. Katılımcılar kendilerine

mektup yazarken bende süreci aynı anda yaşamak ve o anda durmadan düşünmeden

sadece ve sadece akışa bırakarak yazma eylemine girişiverdim. Bu atölye çalışması iki

oturum şeklinde gerçekleştiğinden her iki oturumda da iki mektup yazdım ve sınıftaki

etkinlik sırasında da bu iki mektup okundu. Şimdi sabah yazılan birinci mektup daha sonra da öğleden sonraki oturumda yazılan mektup sizlerin paylaşımına sunulacaktır.

Birinci mektup : sabah oturumunda yazılan mektup

Aysel Evran’a mektup

 

Merhaba Aysel uzun süre oldu yine kendine mektup yazmayalı. Bu paylaşımda kendine mektup yazabilme fırsatı bulduğum için buradaki katılımcılara teşekkür ederim. Kendine mektup yazarken sanki bir dehlizden bir diğer dehlize doğru yolculuk yaptığımı , bir  mağaradan bir mağaraya doğru aktığımı hissediyorum. Ve anladım ki bir mağaramın deği çoklu mağaralarımın bulunmaktadır ve mağaralar arası gel – git ler yaşıyorum.Her yazma eylemi kendimle sohbeti derinleştiriyor. Her yazma eyleminde kendimle bağım daha da kuvvetleniyor. Her yazma eyleminde içimdeki çocuk Aysel ile dışımdaki yetişkin Aysel birbiriyle diyalog kuruyor. Bu diyalogların her birinde içimdeki çocuk Aysel’e daha derin şefkat gösterebilmem gerektiğini his ediyorum. Her çocuk hata yaparak büyür ve  kendi dışımızdaki diğer bireylerin sahip olduğu çocukları af ediyoruz, dışımızdaki çocuk kalanlara olur böyle şeyler, her kes hata yapabilir, hata yaparak tecrübe artar diyebiliyoruz da söz konusu biz de var olan, var olacak çocuğu neden kucaklamıyoruz? İçimizdeki  çocuğun hatalarını şefkatle-merhametle af etmiyoruz. Evet ve evet benim içimdeki çocukta hata yapabilir ve onu af ediyorum.

Şimdi yazarken aklıma bir arzum, gerçekleştirmek isteğinde olduğum niyetim geldi, bu

arada bu arzumun gerçekleştiğine inancım tam. Gerçekleşen arzum nedir? Gerçekleşen arzum Avusturya Salzburg ta bir evim var. Bir ev satın aldım orada kitap yazıyorum ve şimdi burada beni dinleyen değerli katılımcılar sizleri orada vereceğim eğitimde ağırlamak ve misafirim etmek isterim. Hoş gelirsiniz Veeee siz ne zaman kendinize seslendiniz? kendinize mektup yazdınız?  Ne zaman  kendiniz ile diyaloga geçtiniz.

Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

Aysel EVRAN

  • Gelişim Ortağınız
  • Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı 
  • Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
  • Bir Fularlık fark®